Ahmet yarın ki final ödevine yardım etmem için beni çağırmıştı yanında da üniversiteden bir arkadaşı varmış onun içinde yardım konusunda ricada bulunuyordu. İşten çıkar çıkmaz Ahmetlere gittim sofra kuruldu yemekler yendi, artık ödevlerine yardım etme zamanı gelmişti, onlar yarını düşünüyor bense Fatma ile sohbet etmek için bir fırsat arıyordum. Benim için tarif edilemez bir güzelliğe sahipti bana bakmıyor olması bile bakışlarında ki kusursuzluğu değiştirmiyordu. Gülüşü, duruşu, ona kalbimi söküp veresim geliyordu her fırsatta ona bakmak istiyordum en çokta ona bakarken dalıp gitmekten korkuyordum. içten içe neden ondan önce çıkmadın karşıma neden diye söyleniyordum. O sırada Ahmet, benim durumumu anlamış olması gerek ki konuyu hemen kız arkadaşıma getirdi "eee Ayşe ne yapıyor, onu neden getirmedin" diye sordu işte o an içimdeki bütün güzellikleri alıp götürmüştü yüzümde ki o kocaman düşüşü ben bile görebiliyordum o an Ahmeti boğazlamak istiyordum ama haklıydı sonuna kadar sevgilim vardı ve kendime hakim olmam gerekiyordu, iyi o da ne yapsın çağırdım ama işi vardı deyip konuyu geçiştirdim ve ödeve devam ettim. Ödevlerle birlikte muhabbet de ilerliyordu, biraz ara verdik, ben bilgisayardan bir oyun açtım ve o hiç unutamadığım tepki geldi "beraber oynayalım?" hayır dememe imkan var mıydı be kadın. Oyunda geçen yaklaşık bir saatin ardından ödevlere geri döndük. Ahmetin ödevi bitmişti ve yatmak için müsaade istiyordu. Daha ne isteyebilirdim ki dedim kendi kendime. Ahmetin yatmasıyla muhabbet ilerledi, sabah olmuştu artık Ahmet uyanmış okula gitmek için hazırlanıyor bizse aptal aptal şakalaşıyorduk bi ara şöyle bir söz çıkıverdi ağzımdan "fazla kaptırma kendini" o an bi sessizlik oldu ve onun o kusursuz gülüşüyle konu kapandı kısa bir süre sonrada ayrılık vakti geldi.
Onlar ödevlerini düşünerek okula ben onu düşünerek eve gitmiştim. İlerleyen günlerde onu aradım ve yardıma ihtiyacın var mı diye sordum, evet cevabını aldığımda o an da benden mutlu bir Allah'ın kulu yoktu. Akşam saat 8-9 gibi bir kafe de buluştuk ve ödevini yapmaya başladık saat 11 gibi mekan kapanmıştı ama biz dışarıda oturmaya devam ediyor muhabbeti iyiden iyiye koyulaştırıyorduk. Daha doğru düzgün bile tanımıyordum onu ama bu ona kapılmama engel değildi. Adım kadar emindim ki onun da benden bi farkı yoktu. Saatin epeyce geç olması ve çevrede ki güvenliklerin bizi kovmasıyla birlikte eve gitme vakti gelmişti. Ben arabayı olabildiğince yavaş kullanmaya çalışıyordum Eyüp taraflarına geldiğimizde bana şöyle dedi "bak eğer beni yatağa atmaya çalışıyorsan öyle bir niyetin olmasın!" açıkçası böyle bir çıkış ondan hiç ama hiç beklemiyordum, ufaktan gülümsedim ve ona öyle bir niyetim yok ama seninle sevişmeyi çok isterdim dedim. Verdiğim cevaptan sonra kıpkırmızı kesilmişti, o yol tarif etmekten başka tek bir kelime etmiyordu bense verdiğim o aptalca cevabın pişmanlığını yaşıyordum. Kısa süre sonra evinin önüne geldik ve bir daha hiç görüşmeyecek gibi ayrıldık.
2. kısımda görüşürüz
2. kısımda görüşürüz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder