Aldığın ilk nefeste yaktıysa bu dünya canını, daha ne diye ağlar durursun be adam..
28 Mayıs 2019 Salı
Siyahı Beyazdan Ayırt Edemeyenlere
Hiç bir siki başaramamış, hiçbir şey için çaba göstermemiş önüne ne sunulsa kabul etmiş insanların gelip de sana akıl vermeye çalışmaları yok mu öyle bir tutuluyorum ki onlara. Biz hiç bir şeyin farkında değiliz zaten böyle körü körüne yaşıyoruz. Zaten hayata dair ne planlarımız ne de hedeflerimiz var bu hayattan tek beklentimiz bize akıl vermeniz. Sizden tek ricam içimizde ki o küçücük umudu tüketmeden bi siktirip gider misiniz..
23 Mayıs 2019 Perşembe
Hepsi Benim Şiirim
Bazı şiirler vardır ki insana daha önce tatmadığı duyguları hissettirir. O gün ışığı görmemiş düşünceleriniz duygularınız canlanıverir. Bu sayfada işte onları hissedeceğiz; aşık olacağız, aldatılacağız, acı çekeceğiz, belki sürgünlerde geçecek ömrümüz belki de mum ışığında ki kör hücrelerde, bir parça ekmek için kavgalar edeceğiz, aç kalacağız, dünyanın en mutlu insanı olacağız, ağlayacağız acımız dinene göz pınarlarımız kuruyana dek ve gerçeğin farkına kim olduğumuzun farkına varacağız ardından kendi halimize şükredip o acınası hayatlarımızı yaşamaya devam edeceğiz.
Nazım Hikmet
Ahmet Arif
Özdemir Asaf
Refik Durbaş
Cemal Süreyya
Orhan Veli Kanık
Atilla İlhan
Edip Cansever
Can Yücel
Necip Fazıl Kısakürek
Sabahattin Ali
Turgut Uyar
Ve daha nicelerine selam olsun
Nazım Hikmet
Ahmet Arif
Özdemir Asaf
Refik Durbaş
Cemal Süreyya
Orhan Veli Kanık
Atilla İlhan
Edip Cansever
Can Yücel
Necip Fazıl Kısakürek
Sabahattin Ali
Turgut Uyar
Ve daha nicelerine selam olsun
22 Mayıs 2019 Çarşamba
Michael Sikkofield - Piyon
Gerçeklerle baş edemiyorsan yalanlardan bir kule kur
ÖNSÖZDaha iyi bir ev alıp onun taksitleri bitince yazlığın kredisine başlamanın, daha iyi bir arabaya binmek için günışığı görmeyen plazalarda hayatımı tüketmenin anlamsız olduğunu bu sözde ışıltılı dünyaya girmeden fark ettiğim için şanslıyım. Ya da tüm bunların ne kadar boş, ne kadar saçma olduğunu bu genç yaşımda fark etmeme ve üç yılımı eve kapanarak geçirmeme neden olan ölüm gerçeğini bu kadar yakınımda, burnumun dibinde yaşadığım için şanssızımdır belki de...
Böyle bir ön sözden sonra okumamak elde değildi aslında.
Refik Durbaş - Özeti
Yalnız ve yalnızca sürgünlerde
nice karasevdaların müebbetinde
çığlıkla çılgınlığım arasında bir
her zaman unutmak isterdim seni
her zaman hatırlamak bir de
21 Mayıs 2019 Salı
Üzgünüm Elimde Değil - 1
Ahmet yarın ki final ödevine yardım etmem için beni çağırmıştı yanında da üniversiteden bir arkadaşı varmış onun içinde yardım konusunda ricada bulunuyordu. İşten çıkar çıkmaz Ahmetlere gittim sofra kuruldu yemekler yendi, artık ödevlerine yardım etme zamanı gelmişti, onlar yarını düşünüyor bense Fatma ile sohbet etmek için bir fırsat arıyordum. Benim için tarif edilemez bir güzelliğe sahipti bana bakmıyor olması bile bakışlarında ki kusursuzluğu değiştirmiyordu. Gülüşü, duruşu, ona kalbimi söküp veresim geliyordu her fırsatta ona bakmak istiyordum en çokta ona bakarken dalıp gitmekten korkuyordum. içten içe neden ondan önce çıkmadın karşıma neden diye söyleniyordum. O sırada Ahmet, benim durumumu anlamış olması gerek ki konuyu hemen kız arkadaşıma getirdi "eee Ayşe ne yapıyor, onu neden getirmedin" diye sordu işte o an içimdeki bütün güzellikleri alıp götürmüştü yüzümde ki o kocaman düşüşü ben bile görebiliyordum o an Ahmeti boğazlamak istiyordum ama haklıydı sonuna kadar sevgilim vardı ve kendime hakim olmam gerekiyordu, iyi o da ne yapsın çağırdım ama işi vardı deyip konuyu geçiştirdim ve ödeve devam ettim. Ödevlerle birlikte muhabbet de ilerliyordu, biraz ara verdik, ben bilgisayardan bir oyun açtım ve o hiç unutamadığım tepki geldi "beraber oynayalım?" hayır dememe imkan var mıydı be kadın. Oyunda geçen yaklaşık bir saatin ardından ödevlere geri döndük. Ahmetin ödevi bitmişti ve yatmak için müsaade istiyordu. Daha ne isteyebilirdim ki dedim kendi kendime. Ahmetin yatmasıyla muhabbet ilerledi, sabah olmuştu artık Ahmet uyanmış okula gitmek için hazırlanıyor bizse aptal aptal şakalaşıyorduk bi ara şöyle bir söz çıkıverdi ağzımdan "fazla kaptırma kendini" o an bi sessizlik oldu ve onun o kusursuz gülüşüyle konu kapandı kısa bir süre sonrada ayrılık vakti geldi.
Onlar ödevlerini düşünerek okula ben onu düşünerek eve gitmiştim. İlerleyen günlerde onu aradım ve yardıma ihtiyacın var mı diye sordum, evet cevabını aldığımda o an da benden mutlu bir Allah'ın kulu yoktu. Akşam saat 8-9 gibi bir kafe de buluştuk ve ödevini yapmaya başladık saat 11 gibi mekan kapanmıştı ama biz dışarıda oturmaya devam ediyor muhabbeti iyiden iyiye koyulaştırıyorduk. Daha doğru düzgün bile tanımıyordum onu ama bu ona kapılmama engel değildi. Adım kadar emindim ki onun da benden bi farkı yoktu. Saatin epeyce geç olması ve çevrede ki güvenliklerin bizi kovmasıyla birlikte eve gitme vakti gelmişti. Ben arabayı olabildiğince yavaş kullanmaya çalışıyordum Eyüp taraflarına geldiğimizde bana şöyle dedi "bak eğer beni yatağa atmaya çalışıyorsan öyle bir niyetin olmasın!" açıkçası böyle bir çıkış ondan hiç ama hiç beklemiyordum, ufaktan gülümsedim ve ona öyle bir niyetim yok ama seninle sevişmeyi çok isterdim dedim. Verdiğim cevaptan sonra kıpkırmızı kesilmişti, o yol tarif etmekten başka tek bir kelime etmiyordu bense verdiğim o aptalca cevabın pişmanlığını yaşıyordum. Kısa süre sonra evinin önüne geldik ve bir daha hiç görüşmeyecek gibi ayrıldık.
2. kısımda görüşürüz
2. kısımda görüşürüz
20 Mayıs 2019 Pazartesi
Başlangıç - 18
Hadi otur karşıma sana hayatımı anlatayım on sekizimde ki hayallerimi yirmimde sahip olduklarımı yirmi beşimde kaybettiklerimi.
Aslında her şey babamın benim mesleğimi yapacaksın demesiyle başladı.
Babam o mesleğin ilk tozunu bana yedirdiğinde beş yaşındaymışım Marmara adasında, hala hatırası bedenimde saklı. Neyse lise başında okulu bırakmakla başladı her şey ceza olsun diye bir kaç ay tekstil atölyeleri daha sonra da bizim pederin işi derken yaşım on sekiz olmuştu artık ama ben kafama koymuştum yapmayacaktım bu işi. Başka bir iş olsun ne olursa olsun diyordum çünkü hayatlarımız bu kadar değersiz değildi, bunun için gelmemiştik dünya ya istemediğimiz onlarca şeyi yapmamız yetmiyormuş gibi nerede köle olacağımızı da mı seçemeyecektik.
Ve gittim bir daha dönmemeye yemin ederek. İşim hazırdı bir yazılım firmasında çalışacaktım ve hayatımın geri kalan adımlarını bu sektörde atacaktım ama sorun şu ki daha mesaimin ilk saatinde bir b*k bilmeyen halimle beni bir firmaya hizmet vermek için gönderdiler bu ana kadar her şey normal di tek düşündüğüm ne b*k yiyeceğim di ta ki firmanın kapısına geldiğimde beni bekleyen manzarayı görene kadar benim için hayatımın en kötü manzaralarından birisiydi kahrolasıca babamın sektöründen kahrolasıca bir firma, öylece karşımda duruyordu ve o söz geldi aklıma "bu işin tozunu yutan bu işten kurtulamaz" ki öyle de olacaktı zaten bir kaç sene sonra o firma da çalışmaya başlayacaktım. Beş parasız geçen zamanın ardından yazılım sektörü bitmişti hayallerim her şey benim için bitmişti maalesef ve sadece babamın bir sözü ve benim gururum yüzünden di çünkü ona göre bilgisayarda karı ve kızdan başka bir şey yoktu ve iki senede ona hiçbir şey kazandırmamıştım. Peki ben ne kazanmıştım eve dönecek param bile olmuyordu be adam haberin var mı senin.
yükseliş - 20 de görüşmek üzere
Saygılarımla
OA
16 Mayıs 2019 Perşembe
İşte Benim Hikayem Bir Bedevinin Hikayesi
Kimim Ben Who am I....
Hiç kimse (klişe geç) malesef ki tüm klişeliği ile hiç kimse. Peki kim ya da ne olacağım ?
Bu gidişle de ne bir kimse ne de bir bok olacağım.
Kendini herkese sevdiren fakat elini neye atsa kurutan, umutlarını hemencecik yitiren ve her şeyden çabuk sıkılan hiç bir yer de tutunamayan bir adam.
Çalışmaya on üç on dörtlü yaşlarında başlayan askerlik korkusuyla akşam lisesine kayıt olan bedelli haberleriyle nobel'e doğru gitmeden ön lisans da eğitimine ara veren Yirmi ALTI yaşında son "üç" senedir ev hanımlığı yapan (ev erkeği desek daha doğru) her gün kendisine yeni hedefler koyan hiç birini başaramayan ama ileri de büyük bir adam olacağına inanan şansız bir adam.
Bu blogu açmam da ki sebeplerden birisi biraz uğraş sonucu vakit öldürmek ve elimden geldiğince sizi mutsuz birisi haline getirmek.
Saygılarımla
OA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)